Bu dünyanın süsü çiçekler, ağaçlar, ırmaklar, kuşlardır. Arılar, kelebekler, sincaplardır. Buranın en masum, en temiz kalpleri koyunlar, kuzular, atlar, oğlaklar, ceylanlardır. Neşedir tilki, neşedir tavşan, kirpi... Onların her biri bir yaşam, bir bilinç, bir bireydir. Ve onların hiç biri bizden kıymetsiz değildir. Onların her biri Rahman ve Rahim olan Allah’ın kullarıdır. Candır. Azizdir.
• Yeryüzünde
debelenen, gökyüzünde uçan, hiçbir kuş, hiçbir hayvan; istisna olmaksızın her
biri sizin gibi birer ümmettir. (En’am)
Dünya insanlarının büyük çoğunluğunun
hayvanat alemine karşı duyarlılığı yok. Az bir kesim onların yaşam mücadelesi
ve kulluğunun farkında. Az bir kesim
onları koruyup kollamaya, elinden geldiğince yardımcı olmaya gayret
içerisinde... Diğerleri görmüyor onları.
Duymuyor. Ne susuzlukları umurlarında, ne açlıkları. Bu da yetmez gibi
bir de şikayetçiler. İstemiyorlar. Ölsün, yok olsunlar diliyorlar. Ah insanlar
ah. Çok isterdim hayvanı kendinden aşağı bilenlerin yeniden doğduğunda hayvan
olmasını. Onları anlamasını. Rablerinin kendilerine
verdiği kulluk görevini yerine getirmekten başka bir amaçları olmadıklarını bilmelerini.
Rablerini andıklarını ve Rablerini bir tek ilah olan Allah bildiklerini. Bunu
anlamalarını isterdim ki; o aşağı gördükleri canlardan ne kadar aşağı
olduklarını bilsinler. İdrak etsinler; mesele in olmak, cin olmak ya da melek
olmak değildir. Mesele Rabbe hakkıyla
kul olabilmektir...
· Rabbin, balarısına şöyle vahyetti: "Dağlardan
evler edin, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan da... Sonra, meyvelerin
her türünden ye de boyun bükerek Rabbinin yollarına koyul." (Nahl)
Rabbine arılar kadar kul olmayı
başarabilmiş birini gösterin bana? “Benim” diyen var mı? Ama o böcek, sen
insansın ve böylece sen üstünsün öyle mi? Ah insanlar ah...
İblis neden nankör oldu ve kovuldu? Olayın
en başını hatırlayan var mı? “Ben dedi insandan üstünüm. Ben cinim. O ise basit
bir insan!”
Haydi kendine güvenen desin ki: Ben
insanım, üstünüm! Şu ise sokaktaki basit bir köpek! Haydi durmayın ilk
öğretiden nasipsizler gibi düşünün...
İnsan onurlu ve şerefli bir
varlıktır. Amma velakin kulluğunun
bilincinde olan insan öyledir. Hayvanı, ağacı, çiçeği, böceği kendi gibi kul
bilen öyledir. Kediyi köpeği zehirleyen değil. Küçücük masum kuzuyu kesip
satan, yiyen değil. Istakozu kaynar su
da haşlayan, yiyeceğim diye haşlatan değil. Dağdaki tavşanı vuran, geyiğe,
ceylana kurşun sıkan değil.
Hiçbir hayvan özgürlüğünden mahrum
bırakılamaz! Hiçbir hayvan eziyete, zulme uğratılamaz! Hiçbir hayvan insana
oyun ve eğlence yapılamaz. Kim bunları
yaparsa, bu zulme göz yumar ve ortak olursa; Rahman ve Rahim olan Allah’a şikayetimdir.
Dilerim yaşattığı zulmü yaşayarak öğrenir.
Sevin hayvanları. Hoş görün. Yardım edin.
Dağlara su taşıyın. Aş götürün. Kuşlara yem atın. Okşayıp sevin kediyi, köpeği.
Kalbinizi besleyin, öldürün nefsinizi, egonuzu. Çocuklara anlatın; çiçekler
koparılıp atılmaz. Karıncalar ezilmez. Hayvanlar taşlanmaz. Büyüklere söyleyin;
koyun, keçi, deve keserek kurban olmaz. Bu seni Allah’a yaklaştırmaz. Bununla
bayram edilmez. Böyle İslam olunmaz! Saygı duyarsan keçiye, ineğe, ata, eşeğe, şükredersen Rabbine onları
size verdi diye; işte bu kurban olur. Bu Rabbe ulaşır... Bu Rabbe yaklaştırır! Ve
gönlünüzdeki dilekler işte o vakit yerine getirilir... Bakın size bir sır
vereyim. Okuyup geçer herkes o ayeti de; farkına varmaz kimsecikler.
• Hayvanlarda
sizin için daha nice faydalar vardır. Onları binek yaparak (sorumluluklarını
alarak) gönüllerinizdeki
arzuya ulaşırsınız. Hem onlar
üzerinde hem gemiler üzerinde taşınırsınız. (Mü’min)
Diğer bir konu; genetiği değiştirilmiş
hayvan üretmek ve ticaretini yapmak şeytan işidir. Özel üretim bu canlılardan
kim alır ve bu ticarete pay sağlar ise; büyük bir zulme ortak olur. Bu kimseler
hayvan sever değil; egoist birer canidir. İlahi kitabın aşağıdaki ayeti;
yüzlerce sene öncesinden bugüne hem bir ihtar hem bir mucizedir. Kur’an insan
yazması bir kitaptır sanan cahiller iyi okumalı. Herhalde 600’lü yıllarda
genetik kodlama yoktu.
• "Yemin
olsun, onları saptıracağım, onları kuruntulara mutlaka iteceğim. Onlara mutlaka
emir vereceğim de davarların kulaklarını yaracaklar; onlara muhakkak
emredeceğim de Allah'ın yaratışını değiştirecekler." Kim Allah'ı bırakıp
da şeytanı yandaş edinirse açık bir hüsrana kesinlikle yuvarlanmış olacaktır.
(Nisa)
Konuyla alakalı son bir husus; ne yazık ki
sokakta ölmüş bir hayvanın cesedi çöp konteynerlarına atılıyor. İşin temizlik
sağlık yönünde değilim. Kalpleri pis olmuş toplumun sokakları temiz olsa ne
fayda. Ben Allah’ın kullarının cesetlerine yapılan saygısızlığa yanıyorum. İlahi
kitapta bir karga dahi ölmüş bir karganın cesedini toprağa gömerken o kitaba
inandığını söyleyen insanların kedi köpek cesetlerini saygısızca bir çöp gibi konteynerlara
atıyor olmasına hazmedemiyorum. Yaşarken hayatına saygı göstermeyen insanlardan
cesede saygı göstermesini beklemek de benim aptallığım. Ama bilin ki bu büyük
günahtır. Evvela Rabbe saygısızlıktır. O’nun yaratıp can verdiği kullar
öldüklerinde çöp muamelesi göremez, görmemeli... Temiz bir toprağa gömmek bu
kadar zor olmamalı. İnsanı insan yapan
değerleri bilmedikten sonra sanırım her şey zor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder